twitter twitter dediler bende bişey sandıydım.

Twitter çok saçma bence. Onun işini görebilecek bişey=facebook var. Üstelik twitter'da olan kişilerin hemen hepsi zaten halihazırda facebook'ta mevcut.
Yok ünlülerin twitlerini okuycakmışım falan... Yahu ne malum ordaki hesabın gerçek olduğu? Hem diyelim ki gerçek; bana ne X ünlüsünün o gün alışverişe çıkacağından yada ne bileyim o an hangi ruh halinde olduğundan falan. Düşünüyorum da, beğendiğim ünlülerin bile günlük yaşamlarını pek merak etmem. Ama belki çok yaygınlaşınca ona da girerim. Çünkü herkes bi'yerde ise orda ne oluyor diye bi bakmak, "takip etmek" lazım. :]
Bir bakalım bu twitter'da neler oluyor... İnsanların anlık paylaştıkları bikaç cümlelik ve özel hayatlarına dair şeyleri takip etmiyor musun? Bu ne işe yarayacak ki arkadaşım!? "Bu hayatları saydamlaştırıyor ve bu iyi bi gelişme" diyebilirsin. Fakat adam/kadın gidip de oraya 'şu anda evde sahte para basıyorum' yada kendine dair ve insanlar tarafından bilinince bir işe yarayacak şeyler yazmıyor ki! Kaldı ki onları facebook'tan da yapabilirsin. Ha ben burda feysbukun reklamını yapmıyorum yanlış anlaşılmasın. Ama sırf dakka başı gereksiz cümle paylaşımı için site açmayı  bıraktım, bide bu kadar insanın onu kullanması saçma geliyor.

Sanki birileri, insanlar birbirlerinin 'kısmen' özel hayatlarına odaklansınlar, işi gücü bıraksınlar, kendilerini kısa cümlelerle ve önemsiz ayrıntılarla ifade etsinler istiyormuş gibi. Yani sanki "bırakın siz bu siyaset işlerini, ülkede ve dünyada neler olmuş bitmişleri de asıl arkadaşlarınız, hatta ünlüler şu anda ne yapıyor ne ediyor, şu anda hangi saçma ve gereksiz cümleyi paylaşmış onu okuyun ve kendinizde paylaşın böyle şeyler" diye özendirmek için yapılmış gibi geliyor.
Bide insanların dikkat sürelerini kısaltmak için yapılmış gibi. Yazarken birkaç cümle yazan, okurken birkaç cümle okuyan fazlasında sıkılan ve dikkatini toplayamayan insanlar topluluğu düşünün... Sonuçta balık hafızalı toplulukları yönetmesi çok daha kolay olmayacak mıdır? Elbette. Tabii bunlar üç-beş ayda olacak şeyler değil ama yaygınlaştıkça ve yıllar geçtikçe neden bu davranış tarzı insanların hayatına yansımasın ve birkaç cümlelik hayatlara dönüşmesin hayatlarımız?
Öte yandan twitter'ın bu amaçla kurulmamış fakat yine de bu sonuçlara yol açabilecek olması da yüksek ihtimaller dahilinde.

Ben oyuncunun suratıyla kaplı, vesikalık fotoğraf gibi bir sahne izlemek istemiyorum ey yerli dizi yönetmeni!


Dizi çeken yönetmenler size sesleniyorum: ben oyuncuların burun kıllarını yada gözündeki kılcal damarlarını görmek istemiyorum.
Biraz uzaktan çeksenize be!!!
Televizyonda izlemeye değer çok az şey olduğundan, zaten çok az şey izliyorum. Geniş aile de onlardan birisi. Fakat ben bu diziyi izlerken resmen sabrım deneniyormuş gibi hissediyorum. Çünkü programda 20 dakika dizi+10 dakika reklam döngüsü var yaklaşık 2 buçuk saat boyunca.
Arkadaş, ya şu reklam süresini kısaltın yada dizinin uzunluğunu. Film izler gibi dizi izliyoruz, üstelik sinemada 1 olan ara sayısı 4 olarak. Gerçekten sıkılıyorum.

Bir de dizilerdeki çekimlerin aşırı derecede yakın plan olma modası var son birkaç yıldır hemen her dizide. Hem göz yoruyor, hem de itici oluyor. Tamam, jest ve mimik kullanımının çok az olduğu drama dizilerini anlıyorum bi derece de, geniş aile gibi oyuncu kadrosunun genellikle tiyatrocu olduğu ve oyuncuların komediye uygun büyük jest ve mimiklerle oynadığı bir dizide, bu yakın plan çekimler çok göz yoruyor! Burdan yönetmenlerine sesleniyorum, azıcık uzaktan çekin şunu be yav.
Demişim 26.01.2010'da. O zamandan bu yana senaristler mi değişti ne oldu bilmiyorum ama geniş aile'nin mizahi yönü çok düştü. Eskiden reklamında bile koparırdı, şimdi reklamında bile ayhhh dedirten, ortalama altı espriler dönüyor. Eskiden zekai'nin okuldaki bölümleri istisnasız çok komik olurdu, şimdi o bile o kadar güldürmüyor. Sadece kütük'ün biraz iyi anlamda önce çıktığını görüyorum.

Sonuç olarak güle güle Geniş Aile ve dizileri biraz uzaktan çekin ey yönetmenler!