İşte geldim burdayım, ben bu işte ustayım.

Finaller geçti(berbat). Anavatana döndüm(nihayet)...
Eskişehir'den sonra buranın havası çok nemli geldi bana. Sanki dev bir hamamda yaşıyormuşuz gibi ayol. Ama yine de seviyorum memleketimi. Denizine hayranım bi kere. Her ne kadar henüz denize girme konusunda siftah yapmamış olsam da. Nedeni biraz zamansızlık, biraz şanssızlık, biraz da paranın gözü kör olsun durumu.

Bu arada 2 dersten kalmışım yine.
Yine diyorum; 2 senedir bu böyle çünkü. Alışkanlık yaptı bünyede en yüksek kredili 2 dersten kalmak.
Ayrıca Analiz II sınavından önce yaptığım o kadar stres, o kadar panik atak da yanıma kar kaldı, çünkü kaldığım derslerden biri de o.
Panik atağı da ciddi ciddi yaşadım bu arada; nefes nefese kalıyordum oturduğum yerde, mideme ağrılar giriyordu, ağlıyordum, çarpıntı oluyordu vs. Üstelik beni sakinleştirecek bir kişi bile yoktu yanımda.
Bunun eksikliğini de sınavdan önce kütüphanedeyken birisi sandalyenin boş olup olmadığını sorunca "boş, alabilirsiniz" dediğimde anladım... Evet, benim birileriyle konuşmaya ihtiyacım vardı. :)
Artık ben de yakınlarımı aradım, onlar moral verdiler. Ve biraz olsun rahatladım...

Ama bırakmış hoca işte. Bırakmış diyorum çünkü eminim ki kağıdıma istese bir 8-10 puan daha verip beni geçirebilirdi. Ama kendi istediği yoldan çözmemizi istiyor sadece. E ama yüzlerce örneğin çözümünü ezberleme gibi bir şansımız yok değil mi sayın(!) hocam?

...

Neyse en azından şöyle bir zincirleme dersten kalma durumu oldu, övünerek(!) anlatabileceğim: Hiçbir Analiz dersini bir seferde geçememiş oldum ki kendileri 4 adettir. (Analiz I-II-III-IV) Bu dersleri alacak olan birisi olursa tavsiyem; Analiz I'den itibaren ipleri çok sıkı tutsun'dur.

Ben niye bu kadar çok dersten kaldım peki? Sebebi çok açık aslında. Analiz I'e giren hoca ders notlarını tahtaya yazıp giden, yazdıkları pek anlaşılmayan, ara sıra yazdıklarını okuyan bir hocaydı (ilginçtir ki rektör yardımcıdır da bu kişi). Ama 5-6 kişi bırakırdı, çok fazla bırakmazdı.
Millet sınavlardan önce toplanır, not alışverişi yapar, sonra da öğrenir yada bir güzel ezberler, dersi geçerdi.
Ben ise az çok notum olmasına rağmen, böyle ağır dersleri kendi kendime çalışıp öğrenemiyorum. Çünkü çalışırken genelde dikkatim dağılıyor ve pek fazla çalışamıyorum.
Birlikte oturup çalışabileceğim de bir arkadaşım yok malesef şu berbat sınıfımda. Ben de sınavdan bir kaç gün önce kendi kendime biraz çalışıyorum ama yetmiyor işte kalıyorum!..

Yani yaz okulu yine bizi bekler...

bir de cana can katan o final olmasa final olmasa

Final zamanı geldi çattı.
Memleket hasreti depreşti.
Bir süre pek bişey yazamayabilirim. Yazarsam bu yaramazlık olur. Evet evet yazmamalıyım.
Hadi hayırlı işler.